sehpadaki beyaz lekeler

merhabalar herkese....

beyaz lekelerin çözümüne geçmeden önce bir yardım isteğim var sizlerden...eğer bunun için herhangi bir yolunuz varsa lütfen bu ricamı önemseyin ,çünkü gerçekten zor durumdayım...

sanrım yaklaşık 8-9 gün önce başladı...

bir gece uyurken rüya-gerçek karışık uyandım ve o günden beridir de uyumakta zorluk çekiyorum...hatta uyuyamıyorum :)) o günden bu yana sadece bir kez uyudum ,dün değil,evvelki gün...ve bir yerlerde düşüp kalmadan önce buna bir çözüm üretmek gerekiyor sanırım :)

bugün işten geldim,duş aldım,yemek yedim...koltukta uyuyakalmışım...bir uyandım ki sadece yarım saat geçmiş...belliki yine uyku yok bu gece....ilaç kullanan biri değilim..bu yüzden lütfen onu son çare olarak gördüğümü bilin..eğer bildiğiniz doğal yöntemler varsa ve paylaşırsanız inanın müteşekkir kalırım...

evet artık sehpalarımızdaki deli eden lekelere geçebilirim...bunun için bir çok yöntem var elbette ama hiç bu kadar kolay ve masrafsız olanıyla karşılaşmamıştım :) herşey bu konuda gelen maillerin artmasıyla başladı...o kadar çok soruldu ki,araştırmak ve en uygun çözümü bulmak Turuncu Oda için farz oldu :))


terzi kendi söküğünü dikemez misali ,orta sehpamın üzeri acınacak haldeydi :) daha önce mayonez,kolonya yakma işlerini denedim ama mayonez tüketilmediği için evde bulunmaz,kolonyanın da kokusuna bile tahammül edemem :) böylelikle sevgili sehpacım kaderine boyun eğmiş bir halde devam ediyordu yaşamına...


günler ayları kovalarken leke üstüne leke doldu....baktıkça sıkıldım..sıkıldıkça boyarım dedim :)


Allah aşkına bakın bir haline...herhalde yarım kavanoz mayonez ya da yarım şişe kolonya yerdi :) dedim ya şuna bir çözüm bulun diye mailler yığıldı...inanın bir hafta aradım durdum..hele benim gibi ingilizce özürlü biri için (bu arada hiç Türkçe arama yapmıyorum ben,nedense aklıma gelmiyor) epey uğraştırdı...ama gelin görün ki nasıl bir şey buldum...


işte yöntem bu kadar basit...hem güzel bir ipucu hem de güzel bir blog buldum..işte burası...sizde bakının mutlaka...benim makine kuaför makinesi....geçen yıl ,belime gelen saçlarımı gecenin 12sinde 2cm kısalıkta kesene kadar en iyi arkadaşımdı :) kuaför makinesi olması sebebiyle çok güçlü...ben en yüksek kademede çalıştırıp lekenin gözümün önünde kaybolduğunu görünce gerçekten çok şaşırdım...şaşırdığım oranda da sevindim :)


işte bu da lekenin kaybolduktan sonraki hali...şaşırtıcı değil mi?


mayonezi,kolanyayı ya da başka ne yöntem varsa boşverin derim...bunun kadar hızlı ve ucuz yöntem olamaz  :))


bu kadar boyaların içinde olup da bunu akıl edemediğim için kendime nasıl kızdığımdan bahsetmiş miydim? :) aslında çok mantıklı...bu lekeler su bazlı verniklerde olur daha çok...bardağın ısısıyla cila ve boya arasında buharlaşma olur ve bunlar bize beyaz leke olarak görünür...ısı yardımıyla o buharı yok etmeyi akıl edememek inanın beni çileden çıkardı :))

sanırım bir çok maili aynı anda cevapladım :) 

ipucumuz burada sona ererken lütfen postun başında yazdığım yardım ricamı unutmayın olur mu? şöyle içtikten yarım saat sonra uyutan bir bitki çayı falan yokmu ? :)

herkese derin ve dinlendirici bir uyku diliyorum efendim...

sandalye kaplama -3

iyi akşamlar arkadaşlar....

üçüncü ve son bölümle karşınızdayım...burası işin en zevkli kısmı bana kalırsa..umarım sizler için de öyle olur...hemen başlamak istiyorum çünkü 60 kadar fotoğraf var :) biraz uzun olacak ama anlatmanın başka bir yolu yok ne yazık ki..

bu arada koltuk kaplama ile ilgili mailler geliyor...çoğunluk berjer istiyor...şu an elimde bir berjer yok...sizlerde yorumlarla katılım gösterirseniz neyi kaplayacağımıza birlikte karar verelim diyorum..berjerse berjer...bulurum ben :) aslında bana da mantıklı geliyor çünkü bazı koltuklar dikişlidir...berjerlerde ise minder hariç dikiş yoktur pek...ne istiyorsanız yazın...çoğunluk neyi uygun görürse ustanız onu yapsın :))


evet en son elyaflayıp bırakmıştık sandalyemizi..oradan devam ediyorum


sırt kısmını hazırlayıp hemen kaplamaya geçiyorum...yukarıda da gördüğünüz gibi kumaşlardan yararlanarak sırt bölgesini biraz sağlamlaştırdım...bunu da bir nevi "kolan" olarak düşünebilrsiniz...hani sandalyenin oturma kısmına çakmıştım ya...işte onun gibi...yani kolan bulamazsanız esnemeyen kalın kumaşlardan da yararlanabilirsiniz:)


sırtı ne zaman yaptığınız önemli değil...isterseniz oturma kısmını kapladıktan sonra da yapabilirsiniz...bu resmi bu yüzden koydum...burada sıralama çok önemli değil...neyse...oturma kısmının ölçüsünü aldım...tabiki çakma payını unutmadan....


eğer siz de benim gibi çiçekli,desenli bir kumaş kullanırsanız kumaşı keserken çiçeklere-desenlere de dikkat etmeyi unutmayın....ben tam ortalanmış çiçeklerden pek hoşlanmadığım için bu şekilde kestim...,


kumaşı serdikten ve elimle düzelttikten sonra ilk olarak ön kısmı oturttum...dikiş dikenler bilir...teyel önemlidir...tıpkı dikişte oldugu gibi döşemecilikde de teyel atışı var...mecbur :)  yoksa ağzı burnu kayıyor kumaşın :) yukarıda gördüğünüz gibi üç tane teyel atışı yaptım ve ön tarafı bırakıp arkaya geçtim...


aynı şeyi arkaya da uyguladıktan sonra sıra geldi yanları oturtmaya


yan teyel atışlarını ortaya değil,arkaya doğru atarsanız çok daha güzel ve kolay oturtursunuz kumaşı...kumaş oturup sakinleştiğine göre artık çakmaya geçebilirsiniz : ))


tekrar ön tarafa geçip ortadan yanlara doğru çakmaya başladım...


söktüğüm şey teyel....teyeller sonradan sökülmek üzere atılır...bunu unutmayın...bu yüzden o telleri çok bastırarak değil,kumaşı tutacak kadar çakarsanız sökmesi kolay olur...


köşeler önemlidir...ilk resimde yan tarafın fazlalığını iyice çekip öne alıyorum ve ikinci resimdede çakıyorum...zımbanın üçüncü resimdeki gibi görünmemesi gerek...oraya atış yapmak önemlidir..yapmazsanız,oturup kalktıkça kumaş atar ve köşeler açılmaya başlar...yıllar yıllaaaaaaar önce ilk denemelerimde yaşamıştım :) siz yaşamayın :)


bitince böyle görünmesi gerek...ve oraya bir atıştan fazla yaparsanız iyi olur...ama çok taşmayın ....


ön taraf bitti...


arkaya geçince önce  ortadaki teyeli söktüm...sakın tüm teyelleri sökmeyin...herşey sırayla :) ortadakini söküp ve kumaşı iyice  çekip ortadan çakmaya başladım...tıpkı ön tarafta oldugu gibi...ortadan başlayıp kenarlara doğru...üçüncü resimde soldaki teyele ne kadar yaklaşmış oldugumu görüyorsunuz...çok yaklaşmayın çünkü kesim var :) çok yaklaşırsanız kesim yapamazsınız...


arkayı bırakıp yana geldim...ve kumaşı yukarıda gördüğünüz gibi kestim...burası ÇOK önemli....buradaki yanlış kesim tüm kumaşın ziyan olmasına neden olabilir....ve bu da demektir ki...sök ve baştan yap :) bundan sebep siz bana aldırmayın,yavaş yavaş kesin...minik minik :)taki tam oturtuncaya kadar deneyin derim :)


kestikten sonra tekrar arkaya geçip arkayı çakmayı bitirdim...


arka kısmın kenarlarının nasıl güzel oturduguna dikkat edin..alttan elyaf yada elyaf koymadıysanız sünger görünmemeli ....


yanları çakmaya ön tarafından başlamak gerek....önden arkaya doğru giderkende kumaşı arkaya doğru çekmek...ama çekişinize de dikkat edin..kumaşın deseni oynama yapmasın ...ikinci resimdeki gibi teyeli söktükten sonra çekiş değişir...hem arkaya hem de aşağıya çekmeniz gerek :) kim ne derse desin...eğlenceli meslek benimki :))  yanlarıda bitirdikten sonra sıra geldi traşlamaya....tüm fazlalığı kesip atın.....falçata  kullanamam ben derseniz makaslayın :)


işte tamamlanmış kaplamamız...artık sandalyenin sırtıyla ilgilenebiliriz....


sırtın ölçüsünü alırken iki parça kesmek gerek...biri ön yüz olucak,diğeri arka yüz....kumaş kesiminden sonra bir de astar kesimi yapmak laziyo :)


astarı kestikten  sonra ikinci resimdeki gere gere çaktım...gerginlik önemli....isterseniz karşılıklı dört yanına birer atış yaptıktan sonra tamamlayın ama mutlaka gerdirin...burada traşlama yapmanıza gerek yok...fazlalıkları içeri doğru çevirip zımbalayın...


ön tarafın kumaşını içeri doğru katlayıp zımbalamaya başladım...


nereye kadar zımbalamış olduguma bakın...çok kenarlara gitmedim...


sonra kumaşla astarın arasına süngeri yerleştirdim...süngeri sırtın şekline göre biraz şekillendirmek gerek ki potluk yapmasın...


süngeri yerleştirdikten sonra karşısından iyice gerip zımbaladım...resmin yukarısındaki siyah kutunun içine bakın...süngerin ezildiğini ve kanarlarda süngerin neredeyse yokmuş gibi oldugunu göreceksiniz...gerçi iyi çekememişim ya neyse :)  ve bir de kumaşın nasıl gerildiğine dikkat edin...iyice gerilmesi gerek...


yine ortadan başlayıp yanlara doğru gitiim...kumaş potluk yapıyormuş gibi düşünmeyin...daha keanarladan çekicez :)

ilk resimde yan ortaya bir atış yaptım ama kumaşı çok çekmedim ki çiçeklerde o yana gitmesin :) ama karşısına atış yaparken çekin iyice...


yine yanlara doğru atış yapmak gerek...önce bir yanı sonra diğer yanı çakın ve sırt ön kısmı da bitirin...


bitirdikten sonra temizleyip arkaya geçebilirsiniz....


kumaşın desenine dikkat ederek üç atış yaptım...


sonra alt kısma da atış yaparak kumaşı oturttum....


önce üst kısmı sonra da alt kısmı çaktım...


yanlara da karşılıklı birer atış yaptıktan sonra onları da çakarak sırtı tamamladım...


sandalyemizin altını unutmadım tabiki de :)) özel astar kumaşları var...ben onlardan kullandım...siz nerden bulcam bunu diye düşünmeyin...ince uygun renkte bir kumaşla da astar yapabilirsiniz...


sandalyenin ön tarafına gelecek astar kısmını içerden çakın ki..daha güzel görünsün...


kapatıp karşısına geçince oradaki zımbalar görümez...


ayaklara denk gelen kısımları ayaklara olabildiğince yakın keserek oralarıda zımbayın...


artık sandalyemizin altı da temiz görünüyor....geriye kaldı son etap :)


şerit seçimi ve yapıştırması....işte benim en sevmediğim iş....ver bana koltuğu döşiyim...sökiyim...ama ne olur yapıştırmayayım :)) eğer yapıştırma işi olursa yardıma gelirmisiniz? :))


bu hikayeyi anlatmazsam çatlarım :)) takip edenler Enes Abi'yi bilir...o da döşemeci...bana yardım eder her konuda.....ilk zamanlarımız...telefon açtı bana...çay demledik gel dedi...benimde işim yoktu gittim....sürekli soruyo..."o varmı?" , "bu varmı?" ...."bir şey lazım olursa gel kızım,al kızım".....bir anda soruverdi... "mumun var mı?" .....

beynimin içinde nasıl bir fırtına koptu anlatamam.....döşemecilik....mum....ışık....eskitme....kibrit....aptal aptal yüzüne bakıyorum.....meğer bizim silikon  çubukları kastediyormuş :))) bir de "mum tabancan iyi mi?" diye sorunca koptum :)) ne bilsin adam bizim gibi asortik hobicilerin silikon dediğini...40 yıldır mum demiş :)) ne zaman elime alsam o aptal aptal bakışım gelir aklıma :)

neyse çok uzatmadan artık sandalyemizin son halini gösteriyim....



bir de öncesi sonrası yapalım da tam olsun...



biliyorum çoooook uzun bir post oldu ama hakkıyla anlatmak için böyle olması gerekirdi...postları peşpeşe yayınladım ama ileride bulmak daha kolay olsun diye ben yinede bölümlerin linkini veriyim...


umarım herkes için yararlı ve öğretici bir proje olmuştur...

herkese mutlu ve huzurlu bir gece olsun efendim.....



Copyright 2009-2015| Tüm hakları saklıdır Fotoğraf ve yazılar izinsiz kullanılamaz.