iyi geceler arkadaşlar
dükkan bugün çıldırmış gibiydi :) herkes aynı güne toplanınca,koltuklar üst üste yığılınca soluksuz çalışmak düştü banada...ellerim kesik içinde,tüm kemiklerim ağrıyor..ancak ağrıdıkları zaman ne kadar çok kemik ve kasım olduğunu hatırlıyorum sanırım:)
inanın bana eve geldiğimde Güçlü'nün mama kavanozunu açamadım..o derece...duş yapmak için muslukları açmam ise tam 1dk sürdü..bugün aldıklarımı yetiştirmek için sanırım bana pazar günü de mesai görünüyor:) hiç pazar günü de çalışacağım için bu kadar mutlu olmamıştım:))
son zamanlarda yaşadığım mail problemine değiniyim bir de..arkadaşlar nedendir bilmiyorum (bilen varsa yazsın lütfen) ama bir çok mail spam olarak düşüyor..ben spamlara ancak ayda iki kez bakabildiğim içinde bir çok arkadaşım kendisiyle ilgilenmiyormuşum gibi hissetmesin...dönebildiğim kadar kısa sürede dönmeye çalışıyorum inanın...
biliyorsunuz ki sıkça sorulan bir şeyle karşılaştığımda burada bir post hazırlamayı uygun buluyorum..geçen ay en çok gelen soru şu oldu "nerden başlıycam" ,"kafamda tasarlayamıyorum sizin gibi"...ben de diyorum ki; evet görsel hafızam iyidir,imajinasyonumsa ondan daha iyidir ama bu kendime yardımcı olmadığım anlamı taşımıyor...
eğer bir odayı baştan yaratmam gerekiyorsa uzun zamandır kullandığım İkea Home Planner' tavsiye ederim size de...
iyi geceler herkese...
sizlere iki farklı alanda kullanabileceğiniz bir şey yaptım bu sefer :) ama azcık içimi dökiyim önce:)
uzun ve yorucu bir gündü..eve gelip dinlenmek için fırsat kolladım azcık ama nerdeeee :) blogun değişim işleri sandığımdan da uzun sürdü...ve tabiki sonrasında proje resimlerinin düzenlemeleri derken saat gece yarısını buldu...
eve gelmek demek iş yeri yükümlülüklerinden kurtulmak demek sadece...işten kurtulmak demek değil...evde bizi bekleyen işler biraz farklılık gösterse de bazen düşünüyor insan; acaba hangi sorumluluktan feragat etsem diye...
ben genelde sevgili güçlü'cüğümün zamanından çalıyorum...her zaman başarılı olabiliyor muyum? tabi ki hayır :)) çok sevgi dolu ve muhlis olmasına rağmen yeter artık senin bilgisayarından dediği de olmuyor değil...
merhabalar
gün erken başladı bugün ama nasıl öğlen oldu anlamadım :) kalktığımdan beri deli gibi dolanıp durdum evin içinde...yapılacak o kadar çok iş var ki bugün..umarım gün bittiğinde ben de elimdeki listeyi bitirmiş olurum :))
bu arada kaplama komodinleri boyadığımı hatırlıyorsunuzdur..boyadıktan sonra üzerine herhangi bir şey sürmemiştim çünkü bir kaç post önce de söylediğim gibi bir şey üzerinde çalışıyorum..eğer balmumunu sürersem deneme yapamam..
ve eğer başarabilirsem (ki bir kaç deneme yaptım ama hala istediğim sonucu elde edemedim) zımpara yapmadan pürüzsüz mobilyalar elde edebileceğiz:) henüz umudumu kaybetmiş sayılmam..denemelerim ısrarla sürecek :) mail atıp daha çok bekleyecekmiyiz diyorsunuz ama inanın bana boya üretmek hiç de kolay bir iş değil..içine kimya da girdiği için bazen yaptığını çöpe atıp baştan başlaman gerekebiliyor :)
komodinlere dönersem ; bir problem var arkadaşlar..komodinlerimden birinin kenarı kalktı ve üzerindeki boya da döküldü..bu hafta bununla ilgili bir post hazırlayacağım..sanırım bir çok soruya yanıt olabilir..eğer üzerine balmumu sürseydim bu sonucu yaşarmıydım bilmiyorum ama size bir sorun yaşarsam bildireceğimi söylediğim için bu postu da hazırlamak sözümün bir parçası :)
aslında bugün bir post yayınlamak gibi bir niyetim yoktu ama resim düzenlemelerini yaparken bunları buldum..çekmişim ama unutmuşum..belki bir fikir olur diye yayınlamak istedim:
