Turuncu Oda Mobilya Boyama: Aralık 2012

kaplama mobilya(videolu)

46 yorum Gönderen journey of my hands zaman: 04:04

selam arkadaşlar

çok yoğun bir koşuşturmacanın ortasındayım..her zamanki şeyler değil..hayatımda bazı değişikler oluyor ve ben adapte olmak için beynimin farklı kısımlarını kullanmak zorunda kalıyorum:)

seviyorum değişimleri...hayat çok güzel şeyler hazırlıyor,sen ne kadar hazır olmasanda:) kabullenmek ve kendini akışa bırakmak her zaman kolay olmasa da severim ben evren oyunlarını...

bu kadar çene yeter..kaplama mobilyayı chalk paint ile boyadım..aslında ay başında boyamıştım..ama yayınlamadan önce biraz kullanmak istedim...eğer problemli bir şey olursa siz eşyalarınızı ziyan etmeyin diye...

mobilya boyamayı seviyorum..hele de böyle kolay olunca daha da bi sever hale geliyorum..

işte bizim venge rengi komodinlerimiz..artık o kadar nefret ediyordum ki bu koyu renkten,hemen el attığım şeylerin başında geldi bunlar

bu post her zaman alıştığınız gibi bol resimli olmadı maalesef..yine o korkunç videolarımdan biri var:) videoda ilk katını atıyorum..son rsimde ikinci katının atılmış ve bitmiş hali zaten

bunları boyayıp yerleştirince nasıl içim açıldı anlatamam size...ve duyduk duymadık demeyin şu wax işini de çözdüm..koçtaşta falan satılıyormuş..cila diye ortalığı ayağa kaldırdım ama aradığımız ürün "balmumu cila" arkadaşlar..çok yakında gidip alınacak,tatbik edilip bilgilerinize sunulacaktır:)

çam rengi şifonyer boyama yazımı hatırlıyorsanız onu üç kat yaptığımı da hatırlıyorsunuzdur..bunun venge rengi olmasına rağmen iki katta kapanması son derece şaşırtıcıydı benim için..

ben sonuca değdiğini düşünüyorum..ve kesinlikle mobilya boyama işini seviyorum :)

demek ki neymiş?

kaplama mobilyalarda sorunsuz boyanabilirmiş:)

herkese mutlu günler efendim

GÜNCELLEME (27.05.2014)

mail atanların dikkatine!!!

arkadaşlar ,hevesinizi ve endişelerinizi çok iyi anlıyorum ancak zaten cevaplamış olduğum (gerek yazıların içinde,gerek yorumlarda) sorular için defalarca ve ard arda mail atan arkadaşlardan yazıları ve yorumları okumalarını rica ediyorum...artık,"bana tek tek ,aşama aşama nasıl yapacağımı yazarmısınız" içerikli maileri yanıtlamamaya karar verdim...bu sebeple lütfen kaplama mobilyamı (mutfağımı) nasıl boyarım diye mail atmayınız.....

burada son kez etapları yazıyorum ve bu konuda her ne olursa olsun mail cevaplamayacağımı da belirtiyorum

1- dyo'nun "dyomat mat dekorasyon boyası (lütfen başka marka sormayın,çünkü onlarla bir işlem gerçekleştirmedim...nasıl sonuç vereceklerini bilemem)

2- her 100ml için bir yemek kaşığı derz dolgusu....yani boyanız 2,5 lt ise 25 kaşık...iyice karıştırılmalı

3- katlar mobilyanın rengine göre 3-4-5 kat olmak üzere değişir,siz boyadıkça karar vereceksiniz

4- katlarınız tamalandıktan sonra 188 nolu zımpara ile zımpralama

5- balmumu kullanacaksınız HG'nin balmumu

6- cila kullanacaksınız son katı derzsiz bir kat daha boyayıp parke cilası kullanabililirsiniz....

büfe boyama

25 yorum Gönderen journey of my hands zaman: 09:34

merhabalar...

uzun bir hikaye var bügün sizlere...görür görmez aşık olduğum,aldığım gibi atölyeye tıkıp üzerinde çalışmaya başladığım ama atölyeyi kapatınca apartmanın deposunda mahsur bırakmak zorunda kaldığım bir büfenin hikayesi...

taşınma işi çıkınca,neleri alıp neleri bırakacağımızın gündemini oluştururken büfeyi de almaya karar verdim...iyi ki almışım..ben yaptım diye söylemiyorum ama her baktığımda onu ilk gün görüşüm geliyor aklıma...ben zaten onu gördüğümde şu an karşımda durduğu haliyle görmüştüm..

sizleri bilmem ama önce zihnimde görmezsem hiç bir şeye başlayamam ben..önce imajinasyon sonra da onu gerçekleştirmek..hep bana motivasyonun nedir diye soruyorlar ya,işte budur...zihnimde oluşan resme ulaşmak...

ilk hallerinin fotoğrafları geçen yıla ait..atöylede çekilmiş..pek iyi değiller ama en azından önceki hali için bir fikriniz olur diye koydum yine de...

ve hikaye başlasın

işte atölyeye geldiği zamanlar böyleydi..

çok iyi durumdaydı..ahşabı çok güzeldi..neredeyse sıfır gibiydi..ama benim zihnimdeki gibi görünmüyordu

böyle de kullanılırdı ama benim için geçerli değildi...

hemen zımpara işine başladım...aslında ilk önceki fikrim farklıydı..altları beyaz ,üstüde ceviz rengi olarak planlamıştım ama zımpara hatam yüzünden bütün planlar değişti..

hatta o kadar canım sıkıldı ki,bir kaç gün yanına bile yaklaşmadım..eşimin tesellisiyle dönebildim başına :)) "ilk seferde herşeyi doğru yapamazsın,öğreniyorsun" demişti bana

olduğu haliyle kabullenip yeniden başladım

astarını atmaya başladım ki,hayatımızda bazı şeyler değişime uğradı..atölyeyi kapadım ve büfemi bu halde bırakıp depoya yerleştirdim

şimdi gelelim hikayenin ikinci bölümüne..

yeni eve gelince astarlama işine kaldığım yerden devam ettim..(meraklı "güçlü" beyle beraber)

işte astarının bitmiş hali...astar bitince azıcık zımparaladım

buda ilk kat boyanın bitmişi..zımpara işi çooook önceden bitmiş olduğu için boyama kısmının zevkli geçtiğini söylemeliyim :)

ikinci katım bitip etrafın biraz temizlenmiş hali

demirlerindeki maskeleme bantlarını söküp son ince zımparasını da yaptıktan sonra neredeyse hazırdı

biraz köşelerine ,

birazcık da kenarlarına eskitme yaptım...daha da yapıcam ama zamanla..yavaş yavaş...bana göre eskitme işlemi öyle bir anda olmaz..bazen öyle kötü noktalar seçiliyor ki,üstelik geri dönüşü de yok

bunu boyadığımda herşey kolilerde falan olduğu için şöyle aksesuarlı güzel bir fotoğraf çekemedim sizlere..ama böyle bile güzel durdu bana kalırsa...

ve öncesi -sonrası

çok içime sinen,her etabını hakkıyla gerçekleştirdiğim,herşey bir yana; zihnimdeki resmi karşımda görmenin mutluğu oldu bu proje...

gerçekten güzel bir şeyler yapmak isterseniz,bu etapları takip ederek istediğiniz mobilyayı istediğiniz şekilde değiştirebilirsiniz...zor....ama sonuca değer :)

herkese mutlu bir hafta diliyorum efendim

şifonyer boyama (videolu)

48 yorum Gönderen journey of my hands zaman: 06:52

selam..chalk paint ile şifonyer boyama postuyla karşınızdayım nihayet..nihayet diyorum çünkü ev hale derbeder bir halde..istediğim şeyler bir türlü olmuyor...

acımtrak halleri bir kenara bırakıp şifonyer boyamaya geçiyim hemen...ama söylemeliyim ki fotoğrafların öncelerinde bazı problemler yaşadım..bunun için çok üzgünüm..ama aşamalarda ve sonrasında fotolar gayet net :)

işte şifonyerin önceki hali..alt sol köşesindeki kırığa bir bakın

işte bahsettiğim kırık bu..Allah tan parçayı atmamıştık da yenileyebildim

canım ahşap macunum,mazimizin çooook eski olduğu spatulam (yenisi de var ama elim hep buna gider) ve yapıştırılacak parçamız

önce yapıştırılacak yere biraz ahşap macunu sürdüm

(fotoğrafların kötülüğü gözlerimi alıyor..tekrar özür dilerim) sonra parçayı yerine yerleştirdikten sonra yeniden üzerine biraz daha ahşap macunu geçmek gerekiyor..kuruduktan sonra da zımparayla düzleştirdim

chalk paint boyasının nasıl hazırlandığını hatırlamak için buraya bakabilirsiniz..bu kez içine biraz tiner de ilave ettim..

işte bu da 70 defa "gördüğünüz üzere" dediğim videomuz :) kötü ! biliyorum ama beni çekecek kimse olmadığı için bunuda kendim yapmak zorunda kaldım ...video da wax 'dan bahsediyorum ve henüz ne olduğunu keşfedemediğimi söylüyorum ama keşfettim efendim :) bir çeşit cila..arabalara falan kullanılanlardan...bildiğim o dur ki,chalk paint mutlaka üzerine cila istiyor !!

ayrıca ikinci katta "kesinkes" kapanır demişim ya..ben üç kat yaptım ..böyle daha çok hoşuma gitti..

bu ikinci kat sonrası...ayrıca kulplar boyanmamış ve ayak tamiri tam bitmemiş hali

bu da son hali :) üçüncü kat ve kulplar bitmiş...kulpları kesekagıdı rengine boyadım..bir anda odanın havası değişiverdi..

ben sonuçtan çok memnunum..ama bir kez daha söylüyorum..üzerine wax ister! wax olmazsa çizilmelere karşı pek dayanıklı değil bu boya...

ama çok çabuk sonuç verdiği ortada :)

umarım beklediğinize değmiştir...

herkese mutlu bir akşam diliyorum efendim

leğenden kedi yatağı

13 yorum Gönderen journey of my hands zaman: 04:13

bu taşınma işinden en çok etkilenen sevgili "güçlü" oldu..bilen bilir,kediler mekan değiştirmeyi sevmezler..huzursuz olurlar...yeni eve girer girmez güçlü'yü bir odaya kapamak zorunda kaldık eşyalar taşınana kadar..iki saat inledi durdu garibim...

bir iki gün vızıldandı ama sonra alışmaya başladı..ama bu kezde ortada kaldı..koltukları taşınırken attığımız için salonda kıvrılıcak bir yer bulamadı..ben neredeysem (banyo dahil) orada olmayı sevdiği ve bende ilk salondan başladığım için canı çok sıkkın bir şekilde yanımda söylendi durdu..

tabi yeni bir yere taşınınca yeni nalburlar da keşfettim :) boya almak için gittiğim bir sefer,şu yayvan sepetlerden gördüm..hemen aklıma bundan "güçlü"ye bir yatak olur diye geçti..kaptım leğeni eve geldim...derme çatma da olsa oğlumun yeni bir yatağı oldu :))